Sosyal Medya

Makale

HDP’nin asıl sorunu kalbini kaybetmesi

"Kaybetmesi” mi demeliyim, “kiraya vermesi” mi, “satması” mı, bilemiyorum.

Ama bu yazı onları bir “kalb muhasebesi”ne çaÄŸrı niteliÄŸi taşıyor.

Bana “kalb muhasebesi bile azıcık kalbi duyarlılık taşıyanlar için geçerli deÄŸil mi, çok naifsiniz” yollu bir eleÅŸtiri gelebilir. Ama bizde “çıkmadık canda ümit vardır” diye de bir söz var. Oradan yola çıkarak, belki biraz da onların var olma imkanı sadece bu alanda yapacakları bir özeleÅŸtiri ve kalbi toparlanmaya baÄŸlı olduÄŸu için, en azından kendini koruma saikiyle muhasebe çaÄŸrım karşılık bulabilir diye düşünüyorum.

Bence HDP’nin asıl sorunu kalblerinde “Türkiye aidiyeti”ne iliÅŸkin alanların müthiÅŸ bir tahribat içinde olması.

Evet, Meclis’teler.

Evet, siyaset yapıyorlar.

Evet, Kürt meselesi gibi Türkiye içinde bir mesele üzerine konuşuyorlar.

Ama şu an görünen gerçekliğe baktığımızda bütün bu ilişkiler, onların yüreğini Türkiye merkezli kılmaya yetmiyor.

Ä°ktidarı eleÅŸtirebilirsiniz, CumhurbaÅŸkanı ile bir hesabınız bulunabilir, bu topraklarda yaÅŸayan herhangi bir insan kümesinin sorununa sahip çıkabilirsiniz ama “Türkiyeli olmak” bütün bunlara Türkiye bünyesinde çözüm aramak gibi asgari bir duyarlılığı gerekli kılar. Bu nokta, iÅŸin mihenk noktasıdır. Orada bir çürüme varsa, bu yaptığınız bütün iÅŸleri çürütür.

HDP’nin “TürkiyelileÅŸme” teması önemliydi.

Türkiye halkı da ona kredi açtı.

80 milletvekili ile Meclis’e gönderdi.

O oyların içinde Türklerin oyu da vardı, Kürtlerin oyu da.

Demek ki Türkler de Kürtler de HDP’nin “TürkiyelileÅŸmesi”ni istedi.

Åžimdi HDP’de o iklim yok.

HDP’nin duruÅŸuna baktığımda ben, Türkiye’den bir ÅŸeyi söküp almaya çalışan, Türkiye’ye iyilik düşünmeyen bir hesap okuyorum.

Bu tabii ki Kandil’de çok daha açık okunuyor.

Son süreçte HDP, kendisine Türk - Kürt “Türkiye halkı”nın açtığı krediyi kullanarak Kandil’i Türkiye düşmanı hedeflerden vazgeçirmek için çaba sarf edeceÄŸine, Kandil’i de iÄŸfal eden uluslararası odakların “Size alan açıyoruz” iÄŸfaline kapı araladı ve Kandil’in silik bir propagandacısı, taşıyıcısı haline dönüştü.

Diyelim çözüm süreci için devletle masaya oturuyorsunuz, bunu “Devlet kadar Türkiyeli” bir kalb kıvamı ile yaparsınız, kimse sizin üzerinize toz kondurmaz ama “Devlet” adına “Türkiye”den bir ÅŸey koparmaya çalışırsınız, baÅŸka bir rolde görünürsünüz.

KuÅŸkusuz HDP’nin bütününü kastetmiyorum. Orada ÅŸu anda da tıpkı benim gibi, ÅŸu andaki HDP duruÅŸunun ne kadar sakil olduÄŸunu gören, belki bunu sorgulamak için uygun ortam bulan - bulamayan, “Yahu biz nereye gidiyoruz?” diyen, “Yahu bu bin yıllık yurdumuzu bir takım uluslararası odakların iÄŸfali ile arkadan vurmak, bin yıllık kardeÅŸliÄŸimizi katletmek yakışır m bize? Ãœstelik devlet kendi yanlışlarını tamir etmeye çalışırken...” diye iç geçiren insanlar bulunduÄŸunu düşünüyorum.

Ama iÅŸte, ÅŸu anda ortaya konan HDP profili son dönemde OrtadoÄŸu’da oynanan oyunda Türkiye karşıtı rollere layık görülen ve o rolü oynama noktasında uluslararası odaklara ümit veren bir nitelik arz ediyor.

Bu çizgi ile HDP’nin Kürtlerden bile koptuÄŸu açık. Ä°drak edebiliyorlar mı, emin deÄŸilim ama Kürt halkının, hele son hendek-barikat-özyönetim çılgınlığı ile bambaÅŸka bir oyunun malzemesi haline getirildiÄŸini gördüğüne inanıyorum.

Şu anda Kandil ve HDP dahil tüm uzantıları, çok kötü bir piyon rolüne fit olmuş durumdalar.

Aslında, geçen yine yazdım, bölgede yürütülen güvenlik operasyonu, HDP’nin üzerindeki “Kandil”in silah vesayetini ortadan kaldırmak” ve “HDP’yi özgürleÅŸtirmek” olarak da okunabilirdi.  

Ama girilen “kopuÅŸ duygusu girdabı” HDP’yi teslim almış durumda. Buradan gidilecek bir yer yok. O yolculukta Kürt halkını da yanlarında bulamazlar. Emperyalist hesaplarla baÅŸ baÅŸa kalırlar ve Türkiye o emperyalist hesaplara asla pabuç bırakmaz.

HDP’lilere “Kalbinizi rektifiyeden geçirin beyler”, diyeceÄŸim son söz olarak.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.